Ablasyon Tedavisi

Kateterler ile kalp içinden noktasal enerji uygulanarak çarpıntıya yol açan bölge yakılarak (ablasyon) ortadan kaldırılabilir. Bu işleme ablasyon tedavisi adı verilir. Ablasyon işlemi tanısal EPS testini müteakiben veya ikinci ayrı bir seansta yapılabilir. EPS’ de olduğu gibi işlem öncesinde ritm bozukluğu için kullanılan ilaçların 3-5 gün önce kesilmesi gerekmektedir. Hastalar işlem günü EPS öncesi 5-6 saat aç bırakılırlar ve yine kasık ve/veya boyun bölgesine uygulanan lokal anestezinin ardından elektrod kateterler röntgen ışınları (floroskopi) rehberliğinde kalp içine ilerletilerek kalbin içinden elektrik sinyalleri kaydedilir. Çarpıntıdan sorumlu olduğu düşünülen bölgedeki sorumlu odağı tahrip etmek için çoğunlukla radyofrekans enerji (radyo dalgası) kullanılır. Özel ablasyon kateterleriyle uygulanan radyofrekans enerji sorumlu odağı ısıtarak yok eder. Nadiren ısıtma yerine dondurarak (kriyoterapi) da çarpıntı odağı tahrip edilebilir. Aritmi türüne ve yerine göre ablasyon işlemi 15 dk- 2 saat kadar sürmektedir. İşlem sonrası yapılan tedavinin cinsine göre hastaların kasığına bandaj ve ağırlık uygulandıktan 4-6 saat sonra hasta ayağa kalkabilir ve ertesi gün taburcu olabilir.

Ritim bozukluğu tedavisinde ablasyon tedavisi ilaçlar yetersiz kaldığında ya da hastaların yaşam boyu ilaç almayı istememeleri halinde uygulanır. Ayrıca hayatı tehdit edebilecek bazı ciddi ritim bozukluğu olan hastalarda doğrudan ablasyon yöntemi uygulanabilir. Ablasyon tedavisi ilaç kullanmaya gerek kalmadan kalıcı tedavi sağlamaktadır ve başarı şansı birçok aritmi türünde %90’ın üzerindedir. Şu hastalar EFÇ ve ablasyon tedavisine adaydır: Çarpıntı yakınması olan hastalar

Ablasyon tedavileri esasen düşük riskli uygulamalardır. Ancak her işlemde olduğu gibi bazı sorunları da beraberinde getirebilir. Ölüm olasılığı çok düşüktür. Nadiren işlem sırasında kalp kasının delinmesine bağlı olarak kalp zarları arasına sıvı sızabilir. Yine nadiren ablasyon sırasında çarpıntı oluşturan odağın/kısa devrenin kalbin normal uyarı sistemine çok yakın olması nedeniyle, radyo dalgası enerjisi verilmesi sırasında kalbin ileti sisteminde bloklar oluşabilir. Böyle durumlarda kalıcı kalp pili takılması gerekebilir. Damara giriş yerlerinde olguların % 2-3’ünde kanamalar, deri altına kan sızmaları ve buna bağlı şişlikler ve ağrı olabilir. Ancak çoğunlukla bunlar önemli sorun oluşturmaz ve kendiliğinden düzelir. Kateter ablasyonu ile kalbin hızlı atma şeklindeki ritim bozukluklarının tedavisinin başarı olasılığı, tedavisi hedeflenen çarpıntının türüne, kısa devrenin yerine göre % 70-95 arasında değişir. Başarıdan çarpıntının bir daha olmamak üzere tedavisi anlaşılır. Başarılı uygulamadan sonra çarpıntının tekrarlama olasılığı ritim bozukluğunun türüne göre değişir. Örneğin kalpte kısa devrelere bağlı çarpıntılarda bu olasılık % 5-8 arasındadır. Standart endokardiyal ablasyon: hastaların çoğu yukarıda belirtilen ablasyon yöntemi uygulanarak tedavi edilmektedir. Bu yöntemde radyofrekans enerjisi doğrudan kalbin iç yüzüne uygulanarak sorumlu çarpıntı odakları yakılmaktadır. Nadir durumlarda yukarıda da değinildiği gibi dondurma metodu ile de gerçekleştirilebilir. Çarpıntının türüne göre bazı hastalarda kalbin sol tarafına geçmek gerekebilir ve bu amaçla atardamarlardan aortaya geçilerek sol karıncığa tersten girmek veya kalbin sol ve sağ kulakçıkları arasındaki duvarın delinmesi yolu ile sol kulakçığa doğrudan girmek gerekebilir. (endokardiyal ablasyon adlı fotografta standart endokardiyal ablasyon yapılan bir kapak hastasından alınan görüntü izlenmektedir)

 

3D (ÜÇ BOYUTLU) HARITALAMA DESTEKLI ABLASYON Atriyal fibrilasyon hastaları veya kalp ameliyatına ya da kalp enfarktına bağlı kalpteki yara izlerinden kaynaklanan çarpıntıların standart yöntemle tedavileri güçtür. Bu hallerde kalbin iç yüzeyinin 3 boyutlu haritasını çıkarmaya yarayan ileri teknoloji ürünü sistemler kullanılarak çarpıntıdan sorumlu odaklar çok daha net biçimde saptanır hem de hasta ve hekimlerin daha az radyasyon almaları sağlanarak güvenli bir ablasyon işlemi gerçekleştirilmiş olur. Bu yöntemin uygulandığı vakalar uzun süreli ve ağrılı olabildiği için işlemler derin uyku halinde yapılır.